15 Haziran 2017 Perşembe
MUHAFAZAKAR SEVGİLİMİ KARIM YAPTIM
Bu yazacağım olay 3 sene evvel oldu. Uzatmadan kısaca anlatmaya çalışayım. Ben 3 yıl önce Ankara üniversitesi dil tarih
fakültesinde sıradan bir hayata sahip talebeydim. Ailem başka bir şehirde, ben de bir ev arkadaşıyla kirada oturuyordum.
Bir sevgilim vardı. İşte böyle gayet alelade bir hayat. Sevgilim muhafazakâr bir insandı, tıpkı ailesi gibi. Onu çok seviyordum.
Dört yıllık bir geçmişimiz vardı Sümeyye ile. Liseden beri tanışıyorduk. İlk bir yıl arkadaşlıktan en iyi arkadaşlığa geçiş evresi,
üç yıl da birbirimize sırıl sıklam aşık olduğumuz dönemdi. Onu gerçekten seviyordum, onunla deli gibi sevişmeyi istiyordum.
Diğer arkadaşlarımla erkek muhabbeti yaptığımızda, henüz birkaç aylık sevgilileriyle seviştiklerini anlatıp duruyorlardı. Ben
içten içe düşünüyordum ”ben onunla iki yıldır birlikteyim, neden arzumu gerçekleştirmeyeyim ki?” (o zaman ikinci yılımızdı).
Bunu sürekli kendime soruyordum. Önümdeki tek engel ise kızın muhafazakar olmasıydı. Öyle her çiçekten bal yapan bir
çapkın değildim fakat mantıklı bir insandım. Onu sikebilmenin yolunu evlilik vaadinde buldum. Yani ona sürekli üniversite
bittiğinde evlenmek istediğimi aşılayıp duruyordum ezelden. Onun da canına minnetti zaten. Benim asıl düşüncem ise,
zaten evleneceğiz diyerek ona sahip olmaktı. Belki insafa gelip sevişmeyi kabul ederdi. Onu sikmeyi çoktan düşünüyordum
ama son günlerde artık dayanamaz olmuştum, onu sikebilmek için planlar programlar yapmaya başlamıştım hatta. Acizce,
biliyorum fakat tek amacım, hedefim onunla sevişmek olmuştu…
Sümeyye, 169 boyunda 70 kilo balık etli beyaz tenli muazzam bir kadındı. Dudakları, sanki hep rujlu gibi doğal
kırmızıydı. Gözleri de bademdi.
Ev arkadaşım İzzet bir haftalığına memleketine gidecekti iki gün sonra. Benim kafamdaysa her zamanki
gibi Sümeyye’ye sahip olmak vardı. İzzet gitmeden plan yapmaya başlamıştım bile. İçeceğine uyku ilacı katmak, sert bir
darbeyle ensesine vurup bayıltmak, yorgun olduğu bir gün eve getirip uyumasını sağlamak, hatta yolda o yanlızken maske
takıp onu kaçırmak gibi kaçık planlar bile yapmıştım. Ama bunlar çok uçuk hayallerdi. Onu eve getirmekse en büyük
problemdi. Evde tek olduğumu öğrenirse hayatta gelmezdi zaten. Bu yüzden İzzet’in memleketine gideceğinden ona
bahsetmemiştim bile.
İzzet gideli üç gün olmuştu. Bense Sümeyye’yi sikme planlarımı rafa kaldırmıştım. Bir gün Sümeyye’yle üniversiteye gitmek
için evimin önündeki caddeye çıkmıştım. Onun evi üç sokak üstte, yaklaşık 300 metre falan uzaklıktaydı yani yakın sayılırdı.
Onun gelmesini bekliyordum, oradan üniversiteye geçecektik. Sonunda geldi, üniversiteye doğru yola çıktık. Bi’ on yirmi
metre sonra evde notlarımı unuttuğumu fark ettim ve geri döndük. Ev hemen apartmanın girişindeydi o da benle birlikte
geldi ve susadığını söyleyerek içeri girdi. Mutfağı gösterip notlarımı almak için salona gidecekken koridorda aklıma rafa
kaldırdığım planlar geldi. Sümeyye evdeydi, yanlızdık, o kadar plan program yapıp eve atmayı düşlediğim kız evdeydi işte.
Öyle risk alıp hayatımı değiştirmeyi sevmeyen, her şeyin yolunda gitmesini isteyen sakin bir insandım. Yani onun beni
tersleme ihtimalini düşünerek yine vaz geçtim. Onun ”hadii” demesiyle notlarımı aramak için yeni gidiyordum salona. Sonra
notlarımı ararken bu konuyu bir kez daha geçirdim kafamdan. ”Onun da hoşuna gitmez mi?” ”Hem dünyaya kaç kez
geleceğiz ki?” ”Biraz cesur ol” gibi telkinlerle fikrim değişmişti bile. Kararımı vermiştim, cesur olup sert hareket ederek
ona söz hakkı tanımadan bu işi bitirecektim. Mutfağa gittim, hala ordaydı. Suyunu içmiş pencerenin önünde bir şeylere
bakıyordu. Kolundan tuttum…
Duvara doğru hızlıca ittirip duvarla benim aramda sıkışmasını sağladım. Sağ yanağı duvara yapışmış, kafası sol tarafa
çevrilmişti. Yılların verdiği sabırsızlıkla hemen pantolonumu kalçasına sürtmeye başladım. Gözlerinde korku ve şaşkınlık
olduğunu sezdim. Onu rahatlatmak veya korkusunu yatıştırmak gibi bir niyetim yoktu. Tek amacım yılların birikimini içine
gelip giderken ılık ılık bırakmaktı…
Öyle de yapacaktım. Feracesini yukarı doğru toplayarak Sümeyyemin yumuşacık kıvrımlarından tutup hafifçe öne doğru
eğdim. Ve bir kez daha kalbime cida saplandı. Bembeyaz bacaklarını ince ten rengi çorapla bezemişti… O anki heyecanla
bile durup bacaklarına 2-3 saniye bakakaldım. O arada onun korkudan hızlanmış nefesini fark ettim. Normalde korksa
hemen onu sakinleştirmeye, yatıştırmaya çalışacak olan ben, o aksiyonun verdiği vahşilikle hiç aldırış etmeden siyah
tangasını dizine kadar indirmiştim bile. İşin ciddiye bindiğini anladığında, lütfen gibi kelimeler çıkıyordu ağzından. Hatta
bazen cümle bile kuruyordu ancak kulaklarım sanırım heyecandan atan kalbimin sesinden sağır olmuştu. O ara pantolonumun
kemerini çözüp nasıl indirdiğimi hatırlamıyorum bile. Hemen aletimi içine sokmak için deliği bulmaya çalıştım. Ararken amının
üstüne denk geldim, batan, sert kılları daha yeni kestiğinin habercisiydi. Nihayet bulmuştum, fakat hem korkudan kendini
kasmış, hem de gergin olduğundan mıdır bilinmez, kupkuruydu. Onun girişi kuruysa ben de mızrağımı ıslatayım bari diyerek
Sümeyye’yi çevirip diz üstü oturttum. Yarağımı, açması için dudaklarına sürüyordum lakin iğrendiği belli olan yüz ifadesiyle
ağzını sımsıkı kapatmıştı. Bir yandan eliyle beni bacağımdan itmeye çalışıyor, bir yandan da kafasını geri çekmeye çalışıyordu.
Bu durum bi’ 20-30 saniye sürdü, en sonunda sabrım tükendi hızlısından bir tokat attım buna. Sonrasında pişman olacağım o
tokat… Aslında onu o kadar severdim ki saçının teline zarar gelmesin isterdim. Ama o anki arzum ve isteğim o kadar
yoğundu ki, normalde yapmayacağım bu hareketi bile bana yaptırmıştı. Zaten korkmuştu kız, bu tokatla onu daha panik
yapıp ağlamasına sebep olmuştum. Ancak ağzını hala açmamakta ısrarcıydı. Bu sefer de sesimi yükselterek ”aç şu ağzını”
tarzı bir şeyler demiştim şu an tam hatırlayamadım. Sonunda ağzına sokabilmiştim. Ancak sakso çekemiyordu, onu bunun
için suçlayamazdım. Ortam kızı değil, okuldan eve, evden okula giden bir ev kızıydı. Yani bu olayı ilk defa yaşadığını tahmin
edebiliyordum. Onun yerine bu işlemi ben yaptım, içindeymişçesine ağzında git-gel yaptım. Normalde erken boşalma gibi
bir problemim yoktu, fakat Sümeyye’yi o kadar arzuluyordum ki, onun ağzına vermeyi görmek ve hissetmek, onun sımsıcak
ağzında yarağımın olduğunu bilmek inanılmaz bir duyguydu. Bu yüzden 1 dakika oldu olmadı ağzına boşalıvermiştim.
Yarağımı çıkarır çıkarmaz hemen öğürerek dölü tükürdü. Çok geçmeden onu yerden kaldırıp yatıştırmaya, sarılmaya
çalıştım. Benim yumuşadığımı görünce biraz daha korkusu nefrete dönüşmüştü sanırım. Küfürler edip vurmaya çalışıyordu.
Sessiz ağlaması haykırışlara dönüşmüştü…
Sümeyye yere çökmüş ağlarken kan adeta sikimden beynime akın etmiş, olanların farkına ancak varabilmiştim. Pişman olmuş
ve korkmuştum. Onu kaybedeceğimden korktum. Hani, ilk 31 çekmeye başladığımız zamanlar çekip boşaldıktan sonra
rahatlarız, sonra da neden çektiğimizi düşünüp pişman oluruz ya, işte öyle bir histi…
Sümeyye kendine geldiğinde yüzüme dahi bakmadan buğlu gözleriyle kapıya doğru yöneldi. Ben o an neden yaptığımı
bilmediğim bilinçsiz bir refleksle kolundan tutup hafifçe ittim, korktuğu için nihayet gözlerime bakmıştı. Ama nasıl bir bakış,
hem aşağılarcasına hem de nefretçe bir bakıştı bu. Ben konuşmaya çalıştıkça o gözlerini kapayıp bırak diye bağırdı. Bir zaman
sonra sesi o kadar yükseldi ki elimle ağzını kapatma gereği duydum. Az önce döllediğim o ağzı… Benim temas ettiğimi
hissedince kendini geri doğru çekmeye çalıştı, bu ani hareketi ikimizi de yere düşürdü. Daha boşalalı 5 dakika olmasına
rağmen onu altımda hissetmek, yumuşacık pamuksu teni benim jetin havalanmasına vesile oldu. Kalkmaya çalışırken yere
yüzüstü şekilde yatmış vaziyette kaldı. Ben zaten pantolonumu geri giyememiştim, hemen yeniden donumu indirip
feracesini kaldırdım aletime tükürüp götüne sokmaya çalıştım. Artık iş sarpa sarmıştı orada yıllardır sikmeyi arzuladığım
kızın içine girmem lazımdı. İşin ucunda bir daha Sümeyye’nin yüzünü dahi görememe riski vardı. Ancak götü, bir kumanda
pilinin girebileceği kadar dardı. Ayrıca, götünü doğal amacından farklı kullanmadığı için ona bu zulmü yapacak kadar da
vahşi olmamaya karar verdim o an. Yeniden elime tükürüp kayışı yağladım, klitorisinden amının girişi arasında bir süre
sürtüştüm. Sümeyye’nin bu zaman diliminde de ağlayıp arada çaresizce ”ya” demesini işitiyordum. Amı yeterince ıslanınca
içine yavaşça girdim. Açıkçası ben de ilk defa biriyle seviştiğimden amatördüm. Beş-on git-gelden sonra Sümeyye’nin
ağlaması çığlığa dönüştüğünde ”yanıyo” kelimesini bir kaç defa telaffuz edince susması için aletimi çıkardım: Bu kandı.
Hayatımın aşkını, pamuk prensesimi yıkık dövük 80’lerden kalma kira bir evde bozmuştum… Ancak ensesine ve ellerine iğde
kolonyası sürmüş olan mis kokulu Sümeyyemin içine girmekten beni kimse alıkoyamazdı. Kanı temizleyip yeniden ıslak amına
giriş yaptım. Bu sefer girişin git-gelden daha zevkli olduğunu fark etmiştim. O daracık, pamuk gibi, kavun gibi mis amcığı
bembeyazdı. İçinde git-geli kademe kademe hızlandırırken bir yandan da ”Artık kadınım oldun, evleneceğiz” gibi cümleler
ile onu yatıştırmayı amaçlıyordum. Sol elimle belinden tutup kalçasını dalgalandırırken sağ elimle de onun uzanmış elini
alıp öptüm ve sakinleşmesini söyledim. Bir kadının her yeri mükemmel olur mu? Eli bile onun için delirmeye bir sebepti.
İki üç dakika kadar daha içinde kaldım. Kalçasının dalgalanışını daha fazla izleyebilmek için biraz daha dayanmaya çalıştım.
Ancak bir kadının iki yıl boyunca amını götünü ve memesini düşleyerek 31 çekseniz emin olun siz de erkencecik boşalırsınız.
Boşalmama yakın elini bırakıp iki elimle belini kalçasına bağlayan kıvrımlarıdan tutarak porno yıldızı edasıyla mermi gibi
çakmıştım. En sonunda titreyerek üstüne yıkılıverdim. Taze amcığının içine DNA’larım gitmişti bile. Artık bu rüya hatunun
içinde benim parçam dolaşıyordu. Saptayamadığım bir süre boyunca sessizdi ortam. Sonra kafasını yarı bana dönüp buğlu
gözleriyle ”evleneceksin benimle” dedi… Ama bunu derken hem üzgün hem de umutsuz ve çaresiz bir kadındı. Bir yandan
gururlu, bir yandan pişmandım. Ancak o olaydan 7 veya 8 ay sonra nikahlandık. 2 ay sonra da evlendik. Artık bir cesaretle
üstüne atlayıp öküz gibi siktiğim melek hatun, benim karım. Tek eksi, ağzına boşaldığımdan beri yaşadığı travma sonucu
sikimi ağzına bile almıyor…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
selam ben yusuf size bir soru soruyorum sizinde mutlu bir birliktelik yaşamaya hakkınız yok mu belkide daha önce böyle bir duyguyu tatmamışsınız arayın birlikte tadalım ama bu konuda gerçekten istekliyseniz ve mutlu olmak isterseniz numaram 05535367298. Ciddi değilseniz beni aramayın lütfennn.
YanıtlaSilSelam bayanlar kenan ben çağrı atmanız yeterli 0532 174 71 87
YanıtlaSil